15 Nisan 2011 Cuma

Sonsuz Aşk

Senin gezdiğin yerleri düşlüyorum... O şanslı kalabalıkları. Senin yanından geçerken kayıtsız kalamayan kalabalıkları.... Bastığın kaldırım taşlarını düşlüyorum. O gülümseyen zamanın gölgesinden kararmış taşları... Yılların eskitemediği sevdamın senin yüreğinle birlikte soluduğu tuz kokusunu düşlüyorum çırpınan deniz kenarında... Seni yakmamak için hafifçe ufukta kızaran güneşin sana çarptığında sokaklarda bıraktığı kokunu düşlüyorum... Düşlüyorum kaşlarını kaldırıp o akıp giden insan topluluğu arasından beni seçip baktığını ve bana odaklandığını... Düşlüyorum zamanın eskitemediği ve eskitemeyeceği aşkımı.... Kıpkırmızı şafaklarını düşlüyorum aşkımızın... Kırmızı kadehlerde ikimizden çıkan tek bir dudak izini düşlüyorum, sabahlayan seher vakti sabırsızlığında... Aşkımızı kuzey yıldızına astım ki her baktığımızda aynı yerde olsun ve gecenin en karanlık anında daha çok parlasın diye... Veee.. Sevgilim biliyorsun, zaten günün güneşinin kızıllığı aşkımızı haykırıyor her daim... Doyasıya sevişiyoruz tüm renklerini üzerimize alıp hayatın... Doyumsuzca sonsuz aşkın oynaştığı gözbebeklerimiz kenetlenmişken, sevişmenin hazzını ruhumuzda hissediyoruz... Yaşadığımız her an aşkın ateşini yudumladığımız andır bitanem... Mutlu olduğumuz an, gülümsediğimiz andır birbirimize... Ve güvendiğimiz andır aşkımıza... Ve hissettiğimiz şeydir yüreğimizde... Seni Çok Seviyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder